Terbiyeli Köfteli Yoğurt Çorbası

Paylaş

Bu nev-i şahsına münhasır çorbaya bir isim koyacak olsak, terbiyesinden müsebbip “Terbiyeli Köfteli Yoğurt Çorbası”; Bir çorba kaşığının içine yan yana sığışabilen minicik köftelerini ön plana çıkarmak için Misket Köfteli Yoğurt Çorbası veyahut içindeki dolu dolu yoğurdu ön plana çıkarmak için Yoğurtlu Köfte Çorbası falan derdim 🙂

Terbiyesini yapmak istemezsiniz (ki bence mutlaka yapın), o zaman da Yoğurtlu Köfte Çorbası, Köfteli Yoğurt Çorbası ya da Misket Köfteli Çorba şeklinde uzayan bambaşka bir listesiyle gelirim karşınıza 🙂 Hatta köfte harcına katacağınız biraz pirinç ilavesiyle, isim listesinin gideceği noktaları siz düşünün artık 🙂

Yıllar önce, yolumun Bursa’yla kesiştiği bir dönemde tadına bakma şansı bulduğum, genellikle davet, düğün ve bayram yemeklerinde pişirilen bu özel çorbanın tarifini, annem hiç vakit kaybetmeden yazıp Ankara’ya döner dönmez de tarif defterine geçirmişti 🙂 Sonrasında birçok kez yaptı, ve evlenip çoluk çocuğa karıştıktan sonra da ben pişirmeye başladım sıklıkla.

Bazen pişirirken içine çiğden minik küp küp doğradığım havuç ve patates de kullanıyorum, hoş oluyor. Ya da dolapta hazırda pişirdiğiniz pirinç pilavınız varsa, ondan da ekleyebilirsiniz birkaç kaşık. Yayla Çorbasını andırıyor 🙂 Zerdeçal mutlaka eklenmeli bence, hatta yaptığınız her çorbaya 1 çay kaşığı ekleyiverin. Böylelikle, hem rengini hem lezzetini, hem de besin değerini arttırmış olursunuz, aklınızda olsun 🙂

Ve yine, Güneş’in yüzünü yavaş yavaş Sonbahar’dan Kış’a döndürmekte olduğu bu günlerde, insanın canı ister istemez bir sıcak tas çorba çekiyor.  Biz Ankara’lıların kaderidir kışa erken girmek. Yorgan mevsimi uzun, pike mevsimi kısadır bizim buralarda 🙂 Güz’ün tadına tam doyamadan pat diye Kış geliverir 🙂 O yüzden, beni bıraksalar yılın tamamını Yaz’da yaşamak isterim, öyle seviyorum güneşin sıcaklığını 🙂

Besin değeri oldukça yüksek, lezzetine doyum olmayan bu şahane çorbanın tarifine geçmeden önce de, işinize yarayacağını düşündüğüm birkaç satır karalayım 🙂

Orijinal tarifte, çorbanın içinde, yalnızca soğan ile yoğurulmuş köfte var ve yoğurtla terbiyesi yapılıyor. Ben bazen çeşnilendirmek için, kabuklarını soyup minicik küp küp doğradığım bir adet havuç ve bir orta boy patates ekliyorum. Sebzeleri, başlangıçta kavurduğum un ve tereyağının hemen arkasından ilave edip birlikte biraz çevirdikten sonra azar azar sıcak su ilavesi (1 litre) yaparak yoğunluğu açıyorum. Su kaynadıktan sonra hazırladığım köfteleri ekliyorum ve kısık/orta ateşte ara ara karıştırarak köfte, patates ve havuçlar pişene kadar kaynatıyorum.

Kıymaya koyduğum tuz haricinde çorbaya -terbiyesini ekleyene kadar- başka tuz ilavesi yapmıyorum, çünkü kesilir.  Bu, tüm yoğurt ihtiva eden çorbalar için geçerli. Bu yüzden riske atmamak için tuzunu hep en son, ocaktan indirmeden hemen önce veya sonra ekleyin. Baklagilleri de suda haşlarken tuz ilave ediyoruz ya! Etmeyin! Geç pişer 🙂 Boşu boşuna zamandan gider 🙂

Terbiyesini hazırlarken yoğurdu muhakkak oda sıcaklığına getiriyorum.  Çorbayı pişirmeye başlamadan evvel çıkarmış oluyorum yani. Terbiyeyi karıştıracağım zaman, kaynayan çorbanın altını kapatıyorum. Önce (yoğurt mayalar gibi) sıcak çorbadan birkaç kepçe, her seferinde azar azar yoğurda ilave edip bir yandan da sürekli karıştırıyorum. Sonra, yoğurdu azar azar çorbaya ekleyip sürekli karıştırıyorum, ta ki yoğurt çorbaya tamamen nüfuz edene kadar! Sonra ocağın altını açıyorum ve sürekli karıştırarak kaynama noktasına getiriyorum. Bir taşım kaynatıp tuzunu ilave ediyorum ve ocaktan alıp, kapağı kapalı bir şekilde servis yapana kadar bekletiyorum. Bu çorbanın olmazsa olmaz malzemelerinden biri de tabii ki “nane”. Bol nane! Naneyi isterseniz çorbayı pişirirken önden biraz koyun. İsterseniz de, servis esnasında ayrı bir tavada ısıttığınız tereyağı ile birlikte pişirip kaselerin üzerinden gezdirin. Yine arzuya göre ekleyeceğiniz yarım çay kaşığı zerdeçal da hem renk hem de lezzet anlamında hoşluk katıyor, notlarınızda bulunsun 🙂

Terbiyesi için kullandığımız 1 yumurta sarısını koyup koymamak tamamen size kalmış.  Ben kullanmayı tercih ediyorum ama kullanmak istemezseniz (ki, limon suyu ile birlikte çırpıldığı için asla yumurta kokmuyor) yalnızca yoğurt da kullanabilirsiniz, tadı her şekilde güzel oluyor 🙂

Son olarak, köfteleri önden hazırlayıp, porsiyonlara bölerek ağzı kapalı bir şekilde derin dondurucuda saklayabilirsiniz. Böylece, ihtiyacınız olduğunda hemen çıkarıp kullanabilirsiniz.  Hatta elinizin altında haşlanmış nohut falan varsa, arada onu da ekleyip farklı lezzetler çıkarabilirsiniz 🙂

Diğer çorba tariflerimi denemek isterseniz, onları da buraya iliştiriyorum 🙂 

Karnabaharlı Kış Çorbası Tarifi

Fransız Soğan Çorbası

Pırasa ve Domatesli Pirinç Çorbası

Kremalı ve Baharatlı Bal Kabağı Çorbası

Taze Fasulye Çorbası

Kremalı Mantar Çorbası

Sebzeli, Kremalı Kuşkonmaz (Asparagus) Çorbası

Terbiyeli Sebze Çorbası

Sarı Mercimek Çorbası

Ev Yapımı Tarhana