Bizim Evin Muhammarası

Paylaş

Aynı kuşağın çocukları olduğumuzdan, aynı geleneksel davranışları sergiliyoruz 🙂 O zamanlar seçeneklerimiz kısıtlıydı. Pasta diye bir Mozaik Pastasını bilirdik. Evlerde çoğunlukla anne keki pişerdi 🙂 Annemin jilet gibi doğrayıp yağda kızarttığı patatesleri cips niyetine yerdik 🙂

Anneler, böyle bizim gibi blog yazmazlardı 🙂  Konu komşudan alınan, gazetelerden kesilen resimli yemek tarifleri yapıştırılırdı defterlere. Az seçenek daha çok keyif ve mutluluktu belki de.  Aynı, ekmek üstüne sürüp, üzeri tuzlanan salçalı ekmekler gibi 🙂  Şimdi çocukların önüne koysam hadi yiyin bak çok güzel diye, yüzüne bakmazlar 🙂 Yaaa işte böyle, nereden nereye… Şimdi ben nereden geldim bu muhammara tarifine oraya döneyim 🙂

Deniz’in beni çocukluğuma götüren ve çok hoşuma giden facebook paylaşımı aynen şöyleydi: Yemek pişirirken, yemeğe eklediği acı biber salçasının kavanozuna bıçağı daldırıp da ekmeğe sürüp yemeyen bizden değildir arkideşşş 🙂 Biraz daha ileri gidip üstüne kimyon karabiber falan eken ise alnından öpülesidir 🙂

Tabii bunun üzerine, öğrencilik günlerimden kalan bir özlemle: sıcak ramazan pidesi arası becel, efendime söyleyeyim yine çocukluk zamanlarından: annemin börek yaparken, yufkanın en ortasından koparmak suretiyle eriyen margarine banılarak yenilen yufka, parmakla sıyrılan kakaolu kek harcı, ekmek arası bol soğanla kavrulan kıyma, sıcak ramazan pidesi arası tereyağı tulum gibi, “ahhh olsa da yesek” sohbeti başladı 🙂  Derken, ben de en kısa zamanda Muhammara yapıp yayınlayacağıma ve bu komik muhabbeti paylaşmaya, ve hatta fotoğraflarken, ucundan koparılmış pide koymaya da söz verdim

Tam da Ramazan arefesinde aklıma düşüp, sıcak pideye denk getirmiş olmaktan da ayrıca mutluyum♥